Edebiyatın derin hafızasında…

Dört yılı geride bırakan e-dergi Keçi, “inadına edebiyat” diyerek çıktığı yolda 9. sayısıyla yaza merhaba diyor. Her sayıda olduğu gibi yine özel bir içerik takdim ediyor okurlarına. 40’a yakın ilden, 500’den fazla öğretmen, eğitim yöneticisi, akademisyen ve kütüphanecinin katıldığı 11. Eğitimde Edebiyat Semineri’nden süzülen “eğitimde edebiyat” arşivi YAZ 2018 sayısında.

Yeni sayıda; Kadeş Savaşı’ndan 1968 Fransa’sına, Nazi toplama kamplarından Turist Ömer’li Taksim’e, Mardin’den Mudanya’ya kadar uzun soluklu bir yolculuğa çıkıyoruz. Güçlü karakterleri, çarpıcı diliyle severek okuduğumuz Gaye Boralıoğlu, çoğu yazarın karşı karşıya kaldığı “Neden yazıyorum?” sorusunun peşine düşüyor. Gizem ve mizah dolu üslubuyla çocukların sevgilisi haline gelen Gülsevin Kıral, çocuk edebiyatının umut sokaklarında yürüyor, barış dilini kurmanın olanaklarını aktarıyor.

Levent Erden, insanlığın hızını, hıza bağlı olarak her gün yenilenen dilini ve 24 saat ömrü olan hikâyelerimizi ele alıyor, geleceğin dijital dünyasının kapılarını aralıyor. Eğitim uzmanı Batuhan Aydagül, “yaşam için eğitim” yolunda yediden yetmişe sorumluluklarımızı hatırlatırken, aktif yurttaşlık ve eylemlilik üzerinden umudu işaret ediyor.

Bir edebiyat kitabı çocuğa zarar verebilir mi? Travmaya yol açabilir mi? “Bu kitabı çocuğuma nasıl okutursunuz ?” Merak eden de var, hesap soran da; çocuklarla birlikte okumanın ve deneyimlemenin heyecanını yaşayan da var, bir eli sansür kumandasında olan da… Yazar ve yayıncı Mine Soysal, uzman klinik psikolog, pedagog İnci Vural ve blogcuanne.com adlı bloğuyla tanınan ebeveyn, yazar Elif Doğan, özgür çocuk edebiyatının olasılıklarını cesaretle ve açıklıkla tartışıyor.

Öğretmenlerin sunduğu yaratıcı okuma örneklerinin yanı sıra, çağdaş çocuk ve gençlik edebiyatımızın üretken isimlerinden Füsun Çetinel’in yaratıcı okuma uygulamaları üzerine incelemesi de Keçi 9’da.

Zeynep Cemali Öykü Yarışması’nın 2018 başvuruları sona erdi. Türkiye’nin dört bir yanından gelen “kararlılık” öykülerinden çıkan ilk haberler de Keçi sayfalarında.

Bugüne dek Keçi sayfalarında edebiyat üzerine pek çok açıklama ve çözümleme okuma şansımız oldu. Yeni sayıda Gaye Boralıoğlu, tüm edebiyatseverlerin ve Keçi’nin yürüyüşüne, varoluşuna dair ince bir çizgi çekiyor: “Edebiyatı bırakmak, yok oluşu kabullenmek demek; çünkü edebiyat, en derin hafızadan daha derin bir hafıza.”